Tekin Uygur: Sponsorluk yasasını kimse bilmiyor!

Tekin Uygur: Sponsorluk yasasını kimse bilmiyor!

Ekmek mücadelesi nedeniyle İzmit’e gurbete gelen, futbolculuk içinde uhde kalan, plastik sektöründe faaliyet gösteren iş insanı Tekin Uygur, Yenidoğan Serdarspor’a sponsor ve onursal başkan olurken, bir anda dikkatleri üzerine çekti. O ise, iş dünyasının sponsorluk yasasını bilmemesi nedeniyle, kulüplerin mağdur olduğunu söyledi… İşte keyifle okuyacağınızı umduğumuz röportajımız…

Yenidoğan Serdarspor’un yeni sponsoru ve çiçeği burnunda Onursal Başkanı Tekin Uygur, Kocaeli Gazetesi’ne çok samimi açıklamalarda bulundu. Geçmişte yaşadığı geçim sıkıntılarından, sponsor olma hikayesine kadar gelişen süreçte yoğun uğraşlar veren Tekin Plastik’in sahibi iş insanı Tekin Uygur, imkânlar oluşursa ilerde Kocaelispor’a başkan olmayı düşündüğünü bile söyledi.

ARTVİN ARDANUÇ’TA ÇOBANLIKTAN, İZMİT’TE İŞ İNSANLIĞINA UZANAN ÇİLELİ BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ

Hakan Yağcıoğlu: Kendinizden bahseder misiniz?

Tekin Uygur: 1968’de Artvin’in Ardanuç İlçesi’nin Bereket Köyü’nde doğdum. İlk ve ortaokul öğrenimimi orada tamamladım. Liseden sonra okul hayatıma devam edemedim. 1985’ e kadar Artvin’de yaşadım ve daha sonrasında Kocaeli ’ne geldim. Kocaeli’ne geldiğimde 17 yaşındaydım ve tek başınaydım. Kocaeli’ne bir şantiyede çalışmak için gelmiştim. Bir akrabamın vasıtasıyla, orada çalışmaya başladım. Askere gidene kadar orda çalıştım ve hiç bırakmadım. Daha sonrasında Adapazarı’nın Hendek ilçesinde askerlik görevimi yapmaya gittim. Usta birliğini de İzmit’te Doğu Kışla’da yaptım.1994’te ise Kocaeli’nde evlendim. Bir erkek bir kız olmak üzere iki çocuğum oldu. Oğlumun ismi Mustafa Barış, kızımın ismi ise Sevgi. Evlendikten sonra Arslanbey’den bir ev aldım ve oraya taşındım. Sonra kızım Sevgi büyüyünce, başka eve geçmek zorunda kaldık. Hayatı hep ani kararlarla yaşadım. Hayatım hep zorluklarla geçti.

SPONSORLUK İYİ ANLATILMALI

-H.Y: Sponsor olmak nerden aklınıza geldi?

-T.U: Açık yüreklilikle söylemek isterim ki ben Ardanuçspor’a sponsor olmak istiyordum. Ama kalbimin bir yanı da İzmit’ten yana. Çok şükür kazanıyoruz. Fanatikliğim yoktur, ama can-ı gönülden kulübümü tutarım, desteklerim. Haksızlıklara hiç tahammül edemem. Tuttuğum takım bile bir yanlış yapıyorsa o yanlışı söylemekten çekinmem. Yenidoğanlılarla konuşurken, sponsor aradıklarını duydum. Ben de elimden bir şey geldiği takdirde, her türlü desteği vermeye hazır olduğumu söyledim. Bunun için sponsorluk yasasını iyi bilmek gerekiyor. Bir çok insan, resmi sponsorluk anlaşmasını tam olarak bilmediği için, kulüpler sponsor sıkıntısı çekiyor. Yasanın gerektirdiği ne varsa yerine getirdik. Bu şekilde yazışmaları yapıp, imzaları attık. İşim sponsorlukla bitmedi tabii ki. Her hafta mümkün olduğunca maçları izlemeye çalışıyorum. Kulüpten arkadaşlarla görüşüyoruz, arada yemek organize ediyoruz. Sürekli olarak iletişim halindeyiz. Kongre’de de sağ olsunlar, Onursal Başkan seçmişler beni. Hepsine teşekkür ediyorum.

“HİÇ SPOR YAPMADIM, AMA ÇOCUKLARIMIZ SPORDAN UZAKLAŞMASINLAR DİYE SPONSOR OLDUM”

-H.Y: Hedefiniz nedir?

-T.U.: Hedef anlamında herhangi bir misyon yüklemekten çekinirim. Çünkü herhangi bir hedef koyduğunuz takdirde ya bocalarlar, ya da hedefi yakalamak için bir tarafları yıkarlar. İş hayatında da böyledir. Bence hedef diye bir şey yoktur. Meselemiz başarı… Bizim için önemli olan çocukları spora teşvik etmek. İnternet başında saatlerce vakit harcayacağına, gelsin sporunu yapsın, topunu oynasın. Zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak adına yapıyoruz bu işi. Spor yapıp sosyalleşsinler istiyoruz. Biz zamanında yapamadık, bari imkân sağlayalım, onlar yapsınlar. Ben hiç spor yapmadım, ama sporcu olmayı çok isterdim. İçimde hep uhde kalmıştır. Açıkçası öyle bir vaktim olmadı. Eğlenceli aktivitelerde bulunma imkânım da olmadı. Hele ki iş hayatına atıldıktan sonra bayramın ilk günü hariç tatil yapma şansımda olmadı. Yani bırakın spor yapmayı, tatil bile yapamadım. Fırsatım olsaydı futbol oynardım. Arkadaşlarımın birçoğu bu konuda yetenekli olduğumu söylerler. İmkân olmadığı için sporcu olamadık. Annem ve babam bir yandan, geçim sıkıntısı bir yandan derken hayatım çalışmakla geçti. Kimi zaman da çobanlık yaptım. Bugün imkânlarımız varsa, bunu çocuklarımız için kullanalım. Her şey onlar için açıkçası. Bizim çocuklarımız gerçekten para için oynamıyorlar. Öyle bir amaçları yok. Öyle bir amacı olan insanı zaten amatör ligde tutamazsınız. Yani ben doğru bir iş yaptığımı düşünüyorum. Paramızı yanlış bir yere vermedik. Devlete de verseydim, o da bir yatırım olarak bize geri verecekti.

ÖZÜRLÜ ŞARTIMIZ YOK, AMA BEN İŞE ALDIM”

H.Y.: İş yerinde kaç işçi çalıştırıyorsunuz?..

T.U.: İşyerinde 14 kişi çalışıyor. Hem onları hem de ailelerini istihdam ettiriyorum. Engelli vatandaş çalıştırma gibi bir zorunluluğumuz olmadığı halde, biz şartları oluşturup, bir tane de engeli olan kardeşimizi işe aldık. Hiçbir iş yaptırmıyoruz. Açıkçası bir iş yapmasına da gerek yok. Elimden geldiğince ara ara yardımlarda bulunuyorum. Çünkü zamanında bu yoksulluk durumunu yaşadığım için, o durumu iyi bilirim. Yanımda çalışanları işçi gözüyle görmem. Hepsi arkadaşım gibidir. Beraber oturup, yemek yeriz, sohbet ederiz. Patron işçi ilişkisi yoktur. Daha çok arkadaş, kardeş ilişkisi vardır. Tüm işçileri kendi ellerimle yetiştirdim. Hepsi yanımda büyüdü. Kolay bir meslek olmadığı için uzun süreli emekler vermek gerekiyor bu iş için. Plastik işi öyle zor bir iştir.

KOCAELİSPOR’A BİR GÜN BAŞKAN OLMAYI İSTERİM

H.Y.: Kocaelispor hakkında ne düşünüyorsunuz?..

T.U.: Çok üzülüyorum. Benim için önemli olan bir doğduğum yer, ikincisi de doyduğum yerdir. Kocaeli doyduğum yer. Ekmeğimi kazandığım yer. Kocaeli’ni ve Kocaelispor’u çok seviyorum. Gerçekten bu durumda olmasına çok üzülüyorum. Kocaelispor’ un başarılarını görmüş, tatmış biri olarak bu durum üzüyor beni. Zamanında yapılan yanlış politikalar, temelden gelen yanlışlar bu duruma sebebiyet verdi. Şahsi görüşüm sporu siyasetle karıştırmamalıyız. Sporu siyasetten uzak tutacaksınız ki, kendi içerisinde rahat etsin. Rahat çalışsın. Kocaeli’nin başına gelenleri biliyoruz. Üç kuruşla gelip beş kuruşla giden çok insan gördük. Ceplerini doldurup giden çok insan oldu. Kocaelispor sayesinde iş alan çok insan var. Gelen paraları kendilerine alıp kulübe vermeyenler, futbolcu getirip komisyon alanlar bu olayların baş mimarlarıdır. Kocaelispor yönetiminde hiç bulunmadım, ama çoğu arkadaşım yönetimde görev aldı. Her zaman söylüyorum, o kadar bütçem olsa düşünmeden Kocaelispor’a başkan olurum, ama maalesef o kadar bütçem yok. Yönetime girebilecek durumda da değilim. İlerde şartlar oluşursa mutlaka başkanlığı düşünürüm. Hayallerimden bir tanesi de Kocaelispor’a başkan olmak. Kocaelispor’u gerçekten çok seviyorum. Bazen heyecanım yüzünden sadece gazetelerden takip etmek zorunda kalıyorum.

BAYRAKTUTAR MERT BİR İNSAN

-H.Y.: Abdülkadir Bayraktutar hakkında ne düşünüyorsunuz ?

-T.U.: Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Abdülkadir Bey dürüst, ahlaklı, tabir-i caizse adam gibi adam diyebilirim. Çok temiz çok düzgün bir insan. Tanıdığım nadir insanlardan bir tanesi. Yüzünüze gülüp arkanızdan kuyunuzu kazan çok insan vardır ama Abdulkadir Bey kesinlikle öyle bir insan değildir. İnsanlık anlamında çok iyi bir insan ve güven açısından da önemli bir değere sahiptir. Çok zor bir yerde görev yapıyor. İzmit’in en zor yerinde görev alıyor.

H.Y: Takımın durumu nasıl ?

-T.U.: Çok yetenekli oyuncular var. Takımımız toplama bir takım. Yeni yeni kaynaşmaya başlıyorlar. Hocalarının dediklerine göre çocuklar şu anda daha mutlular.

Kaynak : https://www.kocaeligazetesi.com.tr/roportaj/1524825/tekin-uygur-sponsorluk-yasasini-kimse-bilmiyor

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.